SİİRT DOĞA TURİZMİNİN NERESİNDE?

M. NİYAZİ DENİZ
M. NİYAZİ DENİZ
SİİRT DOĞA TURİZMİNİN NERESİNDE?
09-06-2023

Dünyadaki kanyonlarla baş ölçüşemeyiz, biliyoruz; yabancı turist beklemiyoruz kabul, peki, ya ülkenin dört bir yanındaki doğaseverler, ya macera severler? Onlar nerelere kadar gidiyor? Neden Botan es geçiliyor? Çünkü sosyal insanlar doğayı severek gezer; onlar da pansiyon, çay ocağı, ocak başı isterler.

 Doğa deniz ve güneşi bol olan Siirt Botan Vadisinin muhteşem kanyonu Allah'ın bu coğrafyaya bahşettiği en büyük nimetlerindendir. Ama gelin görün ki oraya pikniğe dahi gidenler güneşten korumak için bir ağaç, oturmak için bir tabure bile bulamıyor. Her yıl turlar düzenleyen büyük firmalarla doğaya giden turizmciler yüklü miktarda para bırakırken biz hâlâ şarıl şarıl akan Botan Çayı'na bakıyoruz.

 Ünlü "Game of Thrones" (Taht Oyunları) dizisini izleyenler çoğu kez kendilerini Botan’daki Güvercinler Vadisi'nde hissetti. Gri ve sarının her tonu aynıydı, dar patikalar, keskin koyaklar, yekpare kayalar, tablo gibi yarlar…

 Ama oraya biz bile yaya gidiyoruz. Şehrin gençleri için bile turlar düzenlenmiyor. Bu yazıyı okuyacak 30 yaş altı çoğu hemşerimiz nereden söz ettiğimizi bilemeyecek bile. Yazık değil mi?

 Peki, ne yapmalıyız? Öncelikle acilen vadinin röntgeni çıkarılmalıdır. Milli Park alanında kalan vadide orta ve uzun dönem için kano, yelken, yamaç paraşütü sporları, akşamları da aybükeli gece etkinlikleri için kamp yapılabilecek alanlar belirlenmelidir.

 Yine uzayıp giden vadinin az ötesinde koca bir medeniyetin izleri: Telfafan Antik Kenti. Nereye bakarsanız tarih ve nereye bakarsanız medeniyet.

 Vadinin zirvesinde On Binlerin Yürüyüşü'ne tanıklık eden 3500 yıllık Akabe yolundan bugün 20 kişi yürüyüş yapamıyor. Adamlar o çetin şartlarda yol açtı. Biz sadece yola döşedikleri parkelerden bir kısmını görebiliyoruz. Hayranlıkla da seyrediyoruz.

 Acıdır söylemesi ama kendi tarihimize, kendi coğrafyamıza düşman gibiyiz. Sokrates'in öğrencisi Ksenophon coğrafyamızı satır satır yazmış: Anabasis / On Binler'in Dönüşü… En azından bu kitabı "kültür hizmeti" olarak on binlerce bastırıp gençlerimize dağıtamaz mıyız? Ne yazıktır ki bu kitap Atina’da Siirt’ten fazla satılıyor. Okutun bu kitabı. Gençler şehirlerinin tarihini bilir ve ya oraya gidecek bir yol bulurlar, ya da yol açarlar.

 En kötü ihtimal kendi sosyal medya hesaplarında fotoğraflarını paylaşır, zenginlikleriyle övünürler ki bu da onların en doğal hakkıdır.

 Tarih, eline geçen fırsatları değerlendiren toplumların koca medeniyetler kurduğunu yazmış. Biz belki elimize geçen fırsatları değerlendiremedik, en azından ne yüce bir medeniyetin mirasçıları olduğumuzu bilirsek medeniyet ruhumuza sirayet eder.

 Roma hâlâ Sezar gibi düşünen, onun gibi davranan adamlarla doludur. Tarihlerine sahip çıkıyorlar çünkü.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?