USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GARZAN OVASI

23-12-2022

Diyarbakır Havzası’nın doğusunda, bugünkü Kurtalan Gökdoğan-Teliba-Yunuslar köyleri üçgeninde devasa tahıl ambarı olan Garzan Ovası, Allah'ın bu bölgeye bahşettiği nimettir.

Ayrı zamanda geçmişte antik Erzen kentinin yer aldığı bu bölge sadece tahıl ambarı değil, sosyo-stratejik açıdan da çok önemlidir.

Ancak sorun şu ki yıllardır bu bölgede kuru tarım yapılıyor. Buğday, arpa ekiliyor ve tarla sahipleri "ya nasip" deyip evine gidiyor. 10 ay sonraya kadar Allah kerim. Boş boş oturuyorlar. Anlayacağınız 12 ay durup dinlenmeden çalışabilecek insanlar 10 ay evde eşleri ile oturuyorlar. Tabi kavga gürültü ve dedikodu...

Ondan sonra köy kavgaları ve işin yoksa git hasımları barıştır.

Üretemeyen insan tüketir ve tükenir.

Peki, bu köylülerimizi 12 ay evlerinden günde 12 saat uzaklaştıramaz mıyız? Mesela kuru tarımdan sulu tarıma geçerek. Her sabah evlerinden sırtlarında çapayla çıksınlar, akşam eve dönüp çorbalarını içsin, çocuklarıyla biraz oynasın ve yorgun argın uyusunlar. Ertesi güne kadar.

Bizce bir çözüm yolu var. 

Düşünün, Türkiye'nin Atatürk Barajından sonra en büyük sulama projesi olan Silvan Barajı tamamlandı. 3-4 yıl içinde bölgeye de etki edecek Garzan tarımının ana merkezi olabilir. Tarıma dayalı sanayi için büyük bir fırsat ayağımıza geldi. Neden değerlendirmeyelim ki? Bizim buna yönelik bir ön hazırlık yapmamız gerekmez mi? 

Mevcut OSB'yi büyütüleceğine, Garzan'da tarıma dayalı bir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) neden kurulmasın ki. Hem de yılda 2 ve 3 ürün verecek belki bulgur, makarna, un, salça, konserve, yem ve birçok entegre işletmeye çarpan etkisi sağlayacak tarımsal üretimde sükse edilebilir.

Bilim diyor ki: Kezer çıkıntısından Beşiri ovasına kadarki bereketli topraklarda yılda 3 mahsul alınabilir. Biz de öyle diyoruz. Bakın size Erzen ovasını arkeologlara devredin demedik. Çünkü orası çoktan yağmalandı. Höyüktü tarla oldu. Lakin diyoruz ki tarla, tarla olmanın hakkını versin.

Ve bunu kime söylüyoruz, biliyor musunuz? Bu memlekettin Valisine, belediye başkanı ve siyasi parti başkanları ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, dehası STK'sına ve herkese.

Biz biliyoruz ki bu bölgemizin çocuklarının işsiz olması sizin de hoşunuza gitmiyor. 

İşte alın size iş sahası. Herkese kendi tarlasını atölye yapmak, iş alanı yapmak... Bu sizin de hoşunuza gitmez mi? Bizim hoşumuza gider doğrusu.

Yılın 12 ayı, her gün evine çalışmaktan ve kazanmaktan yorgun argın gidecek her köylü bizim kazancımızdır. Ülkenin kazancıdır. Onlar da kazansın, Siirt'te kazansın, ülke de kazansın. Hep beraber kazanalım. Fena mı?

Yoksa inanın üretemeyen insan gün gelir tükenir ve hepimizi de tüketir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?