Yemekli fotoğrafı, altına birkaç süslü cümle ile paylaşmakla hemşeri derneği olunmuyor. Hemşeri dernekleri ahi’likle yaşıttır. Öyle ucuz kullanılmamalıdır.
Bakın gurbetçi hemşehrilerimiz ne diyor?
Gurbette çalıştığımız için gurbette yaşamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Hayat pahalığı ve kışın kar ve yağmur altında fabrikada, yazın kavurucu sıcakta tarlada ırgat olmanın ne demek olduğunu en iyi anlayanlardanız.
Hele ki büyük şehirde bir araya gelmek, sırt sırta vermek daha zordur. Gurbette yaşayan veya gurbete giden kardeşlerimiz bu duygularını paylaşıyoruz. Tepkimiz onların duygularını istismar eden dernek ve federasyonlaradır.
Psikolojik istismar sıradan insanın en çok başvurduğu yollardan biridir. Bu istismarı gerçekleştirmek için bir kartvizite ihtiyacı vardır vasat insanların: "Bilmem Ne Derneği Başkanı" Ondan sonra kendinden üstlerle, bürokratlarla saygıda kusur etmeden, havadan sudan görüşür, egosunu tatmin eder, lakin uğruna dernek açtığı insanları aşağılamaktan hiç çekinmez.
Artık onun kartviziti vardır: "Dün Sayın Genel Müdürümüzle görüştük. Sorunlarınız çözeceğiz. Siz de fazla aceleci olmayın!"
Oysa biz gurbetteki hemşeri derneklerinden, bulundukları yerlerde güçlü lobi faaliyetleri yaparak baba ocağı Siirt'e hizmet için uğraşmalarını isterdik. Örnekleri de çevre illerde mevcut. Onlar dernekleri çok iyi kullanıyorlar.
Çünkü günümüz şartlarda artık hizmetler büyük şehirlerde kararlaştırılıyor. Bizimkilerin lobileri ise sadece rehbere ekleyecek bürokrat ismi toplamak. En son Mersin'de tanık olduğumuz; en çok kullandıkları cümle ise şu: "Siirt Bitmiş!"
Eee, Siirt bitmişse siz orada ne yapıyorsunuz? Taziye çadırı kurup helvamızı dağıtın bari.
Bizden size hemşeri tavsiyesi. Ya Siirtli Molla Halil, Siirtli Şeyh Celal, Siirt Ulu Camisi gibi Siirt ismine hakkını verin, ya da isminizi değiştirin.
