USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YETKİLİ MAKAMLARA ÖNERİLER…

YETKİLİ MAKAMLARA ÖNERİLER…
24-03-2021

Dünya son dönemde ekonomik daralmayla karşı karşıya kaldı. Böyle olunca ekonomik sorun ve işsizlik oranı ister istemez ülkemize, hatta şehrimize yansıyor. Ama hayat bazen en büyük krizleri fırsata çevirecek tecrübelerle dolu. İsterseniz gelin ilimiz için ekonomik anlamda neler yapılması gerektiğini bir de bizden duyun.

Önce küçük bir anekdot: 2. Dünya savaşından sonra dünyanın en büyük felaketini yaşayan Çin, kendi kendine yetemeyen bir ülkeyken, 1970 ve 1980’lerde kalkınmanın ilk adımını köylülere kendi tarlalarını ekme hakkı tanıyan reformları hayata geçirerek başladı.

Dünya nüfusunun yaklaşık 10’da birinin yaşadığı Çin, işsizliği ucuz iş gücüne rağmen her türlü olasılığı değerlendirerek aştı. Dünyaya giderek örnek olan Çin’de merkezi hükümetin yükünün büyük bir bölümünü yerel yönetimler kaldırıyor. Ekonomiye hatırı sayılır bir katkı sağlıyor. Bu basit bir örnek. Daha pek çok projeler geliştirmişler. Merkezde genç ve kadınlara yönelik küçük atölyelerle üretim sağlayacak adımlarla başlayarak büyük markaları kendine çeken Çin’i dünyanın atölyesi haline getirdi.

Biz de bu yoldan çıkarak şunu ifade edebiliriz, ucuz iş gücü ve genç potansiyele sahip Siirt’i bölgenin atölyesi yapacak adımları neden atmayalım? Önce kırsaldan başlayarak merkeze doğru politikalar geliştirilmelidir.

Hazineye ait yüzlerce hektarlık atıl arazi var, Allah’ın bahşettiği bu toprakları değerlendirmezsek, gençlerin istihdamına, üretimine açmazsak yarın o toprakların varlığıyla nasıl övünebiliriz.

Fıstıkçılığın yanında bodur meyvecilik, kümes hayvancılığı, balık çiftlikleri gibi kısa vadede gelir getirecek üretim odaklı atılım…

Öncelikle Valilik öncülüğünde belediyeler dahil her kurumunda üretim ve istihdam departmanı oluşturulmalıdır. Bu birime ilimizin, hatta ülkenin değişik yerlerinden kafa yoracak uzmanlar yerleştirilmeli, her mahallenin istihdam atlası çıkarılmalıdır.
Hangi mahallede kaç yaşında kaç genç olduğu tespit edilmeli, çalışabilecek insanlar ve meslek grupları ile yoksulluk düzeyleri belirlenmelidir. Bu bağlamda her eve hatta evlerin bodrum katlarında küçük de olsa dokuma nakış tezgâhları kurulmalıdır. Hatta iç ve dış pazar sorununa garantörlük yapmalıdır. Bu da şehrin ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.
Bunun yanı sıra mahalle atölyeleri kurup eğitmenler gözetiminde mahallenin genç kız ve kadınları istihdama teşvik edilmelidir. Üretime meraklı Anadolu’nun kızları zamanının büyük bölümünü sosyal medya ve lüzumsuz işler yerine annelerinden ve ninelerinden aldığı tecrübeyle çeyiz yapmayla harcayacak.

Hükümetin yereldeki ayakları olan kurumlar, destek ofisleri ve özel sektör yatırımlarıyla koordineli ve onlara yol gösterecek projeler geliştirirse kalkınmanın bir ayağı oluşur.

Burada sevgili Üniversite yönetimine de büyük sorumluluk düşmektedir. Üniversite-Sanayi işbirliği bu çabaları bir adım öteye taşıyabilecek olgunluğa sahip olmalıdır. Üreticiye teknoloji transferi yaparak modern tekniklerle ürünün markalaşması sağlanmalıdır.

Gençlerimize meşgaleler üretirsek, özgüvenleri artar. Enerjilerini yok saymayacağımız gençler hayata tutunur, kuracakları evin hayali onları pratikte zanaat ve ticaret öğrenmeye itecek. Herkes doktor, öğretmen, mühendis, olacak değil ya.
Her şeyi merkezi yönetimden beklemek yerel yönetimlerin verimsizce zaman geçirmesini sağlamaktan başka işe yaramaz. Hiçbir sorumluk almayacağı için herkes makamlara talip oluyor. Ama eğer makamın sorumluklarını en ince detayına kadar anlatırsak inanın liyakatliler bile göreve gelmekten ürkecekler.

Kendine saygı duyan insan sorumluluk alır, ekonomiyi de sırtlar sosyal hayatı da.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?